Can Yücel
25 Temmuz 2006
10 Temmuz 2006
Zinedine Zidane
Seyretmekten çok zevk aldığım, benim de içinde bulunduğum geniş bir kitle tarafından "dünyanın en iyi futbolcusu" kabul edilen Zidane, aynı zamanda kendisinin jübile maçı da olan 2006 Dünya Kupası Final Maçında Materazzi adlı İtalyan futbolcuya kafa atmış ve jübelisinde kırmızı kart gören belki de ilk oyuncu olmuştur.
Buna tanık olduğuma inanılmaz üzüldüm ama belki Zidane'a toz kondurmak istemedeğimden, belki de İtalyanlar'ın çirkefliğini bildiğimden, hatta belki de Materazzi'nin vücudunu kaplayan ve bende faşizm çağrışımları uyandıran dövmelerinden dolayı sanki bütün suç bu İtalyan futbolcudaymış gibi hissetmekteyim. Ayrıca, aşırı tahrik edildiğinden emin olduğum Zidane gözümden hiç düşürmemiştir bilakis çirkefliğin profesyonellik olarak tanımlanmaya başladığı günümüz futbolunun geldiği noktaya giderayak gösterdiği sert bir tepki olarak bile algılama eğilimindeyim bu olayı. Ve fakat en nihayetinde çok çok üzgünüm...
02 Temmuz 2006
Ve Bitti Sonunda
40 post süresünce icra ettiğim askerlik görevim bitti gitti. Başlarken bulamamıştım diyecek bişey, şimdi de bulamıyorum. Sadece mutluyum.
Sahibi geldi
O gözlüklerinin arkasından bakıp, niçin ağlıyorsun?
"Nerde o eski İstanbul" diye hayıflanıyorsun.
Vallahi zor iş, doğup büyüdüğün şehirde,
dımdızlak, bir yabancı gibi kalmak.
Bir tabureye tüneyip akşamları, kadehlerde boğulmak.
Lâkerda kokmuyor artık İstanbul şehri,
paskalya yumurtası bile yok. "Şart mı ki?"
O eski bostanlar ağzına kadar blok apartman şimdi.
Seninse dikili ağacın bile yok!
Kaçırılan bir trenin ardından koşup,
yetişmeye takatin yok.
Bir yeni sahibi var artık bu şehrin, anlasana,
kimselerden korkusu yok!
Duvara astığın o çorapların sahibi geldi.
Altına aldığın kilimlerin sahibi geldi.
Kıro, keko, hırbo, zonta, maganda!
Kıro, keko, hırbo, zonta, maganda!
-Ah ah nerede o eski İstanbul?
O eski Kalamış, o boğaz, o güzelim sahiller?
- Vallahi haklısın azizim.
Halk sahilleri doldurdu, vatandaş denize giremiyor.
- Kültürsüzlük canım n'olacak? Bir sürü köylü işte!
- Kızım koş! Koş! Sular geldi sular. Gözümüz aydın ayol!
Kes lan!
Sen ülkedeki halkım, savaştaki askerim,
Ekinim ve ekmeğimsin. Sen üretenimsin.
Birisi söylemişti hatta bir zamanlar. Sen! Efendimizsin.
Ve bu Bizans eskisi şehir,
ve bu Bizans eskileri utansınlar kendi kimliksizliklerinden.
Siz! Uğruna neler çektiklerimiz...
Bana göre, vallahi hoş geldiniz.
Cem Karaca
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)